MÜSİLAJ HARİTASI NEDIR?

Görüntüleme yapmak istediğiniz tarihi seçin

Bu websitesi, özellikle Mart ayı başından itibaren öncelikle Marmara’yı etkisi altına alan müsilaj oluşumunu izlemek, belgelemek ve konu üzerine yapılan araştırmalara altlık teşkil etmek amacıyla hazırlandı.

Yandaki interaktif haritada, yukarıdaki kutuda seçebileceğiniz tarihlerde Marmara Denizi’ndeki müsilaj yayılımını görüntüleyebiliyorsunuz. Denizin ortasında veya kıyılarda sarı renkle gördükleriniz, o günkü müsilaj gövdelerinin deniz yüzeyinde görünen kısımları. Bu imajlar, ilgili günlerde çekilmiş uydu görüntülerinden oluşturuldu*. Şu an için Nisan ayının başından bugüne, uydu fotoğraflarının algılanabilir günlerinden oluşturulan veriyi görüntüleyebiliyorsunuz. İlerleyen günlerde yeni uydu görüntüleri çekildikçe, yeni tarihler ekleyeceğiz.

Buna ek olarak, belgeleme çabamıza halkımızı da dahil etmek istedik. Twitter üzerinde konum belirtilerek paylaşılan müsilaj fotoğrafı ve videolarını, paylaşıldıkları noktalarda harita üzerinde görebiliyorsunuz. Tweet’leri düzenli olarak güncellemeyi planlıyoruz, eğer bu arşivi bizimle beraber genişletmek isterseniz #ibbmusilajharitasi hashtag’i ile, konumunuzu belirterek müsilaj fotoğraf veya videolarınızı paylaşabilirsiniz.

LEJANT

Gözlemlenen Köpük

Twitter Postları

Müsilaj oluşumu, Akdeniz'de ilk defa 1729 yılında belgelenmiş, özellikle geçtiğimiz 30 yılda artan sıklıklarda gözlenmeye devam etmiştir [1]. Marmara Denizi'nde ise en belirgin müsilaj oluşumu 2007 yılında görülmüştür. 2007'deki deniz salyası birikimi, İzmit Körfezi'nden Çanakkale Boğazı'na kadar yayılmış, ve bugünküne benzer bir şekilde, daha ağır sanayiden etkilenen ve akıntının Marmara Denizi'ne göre daha yavaş olduğu Körfez'de daha uzun süre ve yoğun bir şekilde kalmıştır [2].

Yine de, bu sene gözlenen vakanın öncekilere göre daha yoğun olduğu aşikar. Çeşitli kaynaklara göre bu da beklendik bir durum, ve birkaç parametrenin birleşimi.

Herşeyden önce küresel ısınmanın müsilaj yoğunluğu ve yayılımı ile doğrudan etkisi var: Danovaro ve diğerlerinin 2009 yılında yayınlanan çalışması [3], inceleme yaptıkları 60 yıl boyunca Akdeniz'de görülen iklim anomalileri ile müsilaj patlamalarının doğrudan eşleştiğini gösteriyor. Başka araştırmalar ise Akdeniz’in sıcaklığının küresel iklim değişikliği kaynaklı olarak artışına, ve ılıman olarak bilinen denizin tropikalleşmesine işaret ediyor [4]. Özellikle 90ların ikinci yarısından itibaren, tropikal canlılar Süveyş Kanalı ve Cebelitarık Boğazı yoluyla Akdeniz’de yayılarak yerleşiyor ve benzer şekilde, Akdeniz’den Karadeniz’e olan bir tür akını ile Karadeniz’in de Akdenizleştiği bildirilmiş [5, 6]. Meteoroloji Genel Müdürlüğü'nün resmi istatistiklerine bakıldığında [7] Marmara Denizi'nin 1970-2020 yılları arasında 2°C'den fazla ısındığı görülüyor. Bu nedenle normalde tropikal sularda yaygın olan zararlı alg patlaması (HAB, Harmful Algal Bloom) türlerinin Akdeniz gibi ılıman bölgelerde artan dağılımları, son on yıllarda araştırmacıların konuya ilgisini arttırmış durumda [8].

İkincisi parametre ise tabi ki atık yönetimi. On yıllardır Marmara Denizi çevresindeki yerleşim alanları, denizi derin deşarj alanı olarak kullanıyor. Marmara Denizi’nin atıksu özümleme kapasitesinin sınırlı olduğu ve bu konunun hassas bir planla ele alınması gerektiği, aksi takdirde denizin halihazırda kötüye giden ekolojik dengesinin kritik boyutlara ulaşacağı uzun süredir çeşitli rapor ve bildirilerde [9-13] vurgulanıyor.

Günümüzde İstanbul sınırları içerisinde Marmara Denizi ve Boğaz’a doğrudan etki eden toplam 23 atık su arıtma tesisi bulunuyor [14]. Bunlar mevcut, yapımı devam eden ve yapımı planlanan tüm tesisler. Özellikle Boğaz kenarında bulunan ve 90’lı yıllarda devreye alınan Kadıköy, Baltalimanı, Beykoz gibi eski tesislerde şu anda yalnızca ön arıtma yapılmakla beraber, en yakın zamanda tüm tesislere ileri biyolojik arıtma kapasitesi eklenmesi planlar dahilindedir.

Bu noktalar dışında denetimsiz deşarjların yapılıyor olduğu ve İstanbul dışındaki şehirlerin deşarj noktalarının bu haritada yer almadığı gerçeğini unutmamak gerek. Üstelik deşarj noktaları dışında Marmara Denizi’ne dökülen irili ufaklı hemen hemen bütün dere ve nehirler de atık kanalına dönüşmüş durumda ve buralardan kontrolsüz ve kayıt dışı olarak atıklar direkt olarak yüzey sularına karışmaktadır.

Marmara Denizi, yedi farklı kıyısı olan ve ülke nüfusunun yüzde 30’undan fazlasının aktivitesinden direkt olarak etkilenen bir iç deniz. Bu nedenle Marmara Denizi’nin uzun vadeli yönetim planlarının tüm paydaşlarla beraber, şeffaf ve katılımcı bir şekilde geliştirilmesi ve yönetilmesi gerektiğine inanıyoruz.

* Yandaki haritada gördüğünüz deniz yüzeyinde biriken müsilaj gövdeleri, Sentinel-2 uydusunun seçilebilen günlerde yaptığı okumalarından elde edilmiştir. Uydu görüntülerinin 4,8a ve 11 bantları kompozitleştirilerek, gözetimli bir makina öğrenmesi algoritması ile eğitilmiş ve tüm Marmara'ya uygulanmıştır. Veriyi vektör formatında buradan indirebilirsiniz. Sentinel-2 verisine ve makine öğrenme algoritmasının eğitim setine buradan ulaşabilirsiniz. ile eğitilmiş ve tüm Marmara'ya uygulanmıştır. Veriyi vektör formatında buradan indirebilirsiniz. Sentinel-2 verisine ve makine öğrenme algoritmasının eğitim setine buradan ulaşabilirsiniz.

[1] Vollenweider, R. A., Montanari, G., Rinaldi, A. (1995) Statistical inferences about the mucilage events in the Adriatic Sea, with special reference to recurrence patterns and claimed relationship to sun activity cycles, Science of The Total Environment, 165 (1–3). 1995, s. 213-224, ISSN 0048-9697. doi:10.1016/0048-9697(95)04554-E.

[2] Aktan Y, Dede A, Ciftci P S. 2008. Mucilage event associated with diatoms and dinoflagellates in Sea of Marmara, Turkey. Harmful Algae News, 36.

[3] Danovaro R, Fonda Umani S, Pusceddu A. (2009) Climate change and the potential spreading of marine mucilage and microbial pathogens in the Mediterranean Sea. PLoS One. 2009 Sep 16;4(9):e7006. doi: 10.1371/journal.pone.0007006. PMID: 19759910; PMCID: PMC2739426.

[4] Bianchi CN, Morri C (2003) Global sea warming and ‘tropicalization’ of the Mediterranean Sea: biogeographic and ecological aspects. Biogeographia 24:319–327.

[5] Ghabooli S, Shiganova TA, Briski E, Piraino S, Fuentes V, ThibaultBotha D, Angel DL, Cristescu ME, MacIsaac HJ (2013) Invasion pathway of the ctenophore Mnemiopsis leidyi in the Mediterranean Sea. PLoS One 8(11):e81067.

[6] Raitsos D.E., et al. 2010. Global climate change amplifies the entry of tropical species into the Eastern Mediterranean Sea. Limnol. Oceanogr., 55(4), 1478–1484.

[7] T.C. Tarım ve Orman Bakanlığı, Meteoroloji Genel Müdürlüğü. Resmi İstatistikler, Deniz Suyu Sıcaklıkları.. (09.06.2021 tarihinde erişilmiştir).

[8] Hachani MA, Dhib A, Fathalli A, Ziadi B, Turki S, Aleya L (2018). Harmful epiphytic dinoflagellate assemblages on macrophytes in the Gulf of Tunis. Harmful Algae 77:29–42.

[9] Polat Beken, Ç. (2017) Marmara Denizi’nin Mevcut Kirlilik Durumunun Tarihsel Süreci. III. Marmara Denizi Sempozyumu, 114-131.

[10] T.C. Çevre ve Şehi̇rci̇li̇k Bakanlığı ÇED, İzi̇n ve Deneti̇m Genel Müdürlüğü (2017) Denizlerde Bütünleşik Kirlilik İzleme İşi 2014-2016 Marmara Denizi Özet Raporu.

[11] Besiktepe, Sukru & Sur, Halil & Özsoy, Emin & Latif, Mohammed & Oguz, Temel & Ünlüata, Ümit. (1994). The circulation and hydrography of the Marmara Sea. Progress In Oceanography. 34. 285-334. Doi: 10.1016/0079-6611(94)90018-3.

[12] Balci, Muharrem & Balkis-Ozdelice, Neslihan & Durmuş, Turgay & Sivri, Nüket. (2014). Seasonal Variations of Nutrients and Chlorophyll-A in the Coastal Waters of the Kapidag Peninsula (Marmara Sea). Fresenius Environmental Bulletin. 23. 3391-3399.

[13] Türkoğlu, M. & Tuğrul, S. (2013). Long Term Variations of Nutrients and Chlorohyll A in the Coastal Waters of the Sea of Marmara. Rapp. Comm. Int. Mer Medit., Vol. 40, CIESM, Marseille, France, 28 October - 1 November 2013.

[14] İstanbul Büyükşehir Belediyesi, İstanbul su ve Kanalizasyon İdaresi (İSKİ). Atık Su Arıtma Tesisleri. .(20.06.2021 tarihinde erişilmiştir.)

by Bits 'n Bricks & SAVI & TUM Chair of Building Technology and Climate-Responsive Design